1. ÖZET
        İstanbul İli, Şile İlçesi, Hacıllı Köyü civarında yer almakta olan spekülarit cevherleşmesi, Hacıllı Köyü'nün güneybatısındaki Göksu Dere tabanında yoğunlaşmıştır. Bu cevherleşmenin hemen tamamı ÖİR:3204 No'lu dolomit ruhsat sahasında, çok az bir bölümü de ÖİR:4274 No'lu maden ruhsat sahasında yer almaktadır.
        Sahada tümü Triyası karakterize eden 6 jeolojik formasyon yüzeyleşmektedir. Bunlar, en altta Kapaklı formasyonu adı verilen çamurtaşı, onun üzerine uyumlu olarak gelen Göksu kireçtaşı, yine uyumlu olarak Hacıllı kireçtaşı, bunların üzerinde Çataklı kireçtaşı ve en üstte Öbeyli kireçtaşıdır. İnceleme alanımızın güney bölümünde daha ziyade Kapaklı formasyonu ile ilişkili ve sedimantasyonla eş yaşlı spilit ve diyabazlar küçük mostralar halinde yüzeyleşmektedir.
        Cevherleşme, fay düzlemleri boyunca daha derinde yer alan, ancak yüzeyleşmeyen bir granitik sokulumdan türeyen solüsyonların Kapaklı Formasyonu'nun üst seviyelerindeki kireçtaşlarını metazomatik olarak etkilemesiyle oluşmuştur. Cevher minerali olarak maksimum % 79 Fe₂O₃ içeren spekülarit, % 2-5 arasında değişen oranlarda kalkopirit, yer yer galenit ve ppm mertebesinde Au ve Ag gözlenmiştir. Spekülarit dışındaki minerallerin bu küçük saha için önemli olmayacağı tespit edilmiştir.
        Cevherleşmenin rezervi ve teknolojik olarak uygunluğunun tespiti amacıyla sahada 1/1.000 Ölçekli detay jeolojik etüt, yarma ve kompresör kullanılmak teknolojik numune alım çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Spekülarit damarlarının derine doğru dalımını tespit etmek amacıyla bir-iki adet sondaj yapılması fikri benimsenmekle birlikte ruhsat süresinin çok az kaldığı göz önüne alınarak bundan vazgeçilmiş ve eldeki verilere göre rezerv belirlenmiştir. 29634 ton görünür, 117628 ton muhtemel olmak üzere toplam 147.262 ton spekülarit rezervi hesaplanmıştır.
        Teknolojik analizler sonucu numunelerimizdeki zenginleştirilmiş Fe₂O₃ yüzdesi % 71.30 olarak tespit edilmiştir. Bu oran ise en az % 85 Fe₂O₃ oranı isteyen boya sanayi için oldukça düşüktür. Sahadaki spekülaritin uygun teknolojik koşulları taşımadığı anlaşılmıştır.