BOLU-MUDURNU-TAŞKESTİ AKÇAALAN-ILICAYAYLA-MELİKDERE SAHALARI JEOELEKTRİK ETÜDÜ

1. ÖZET
        1981, 1982 yıllarında Bolu İli'nin batı ve kuzeydoğusunda yapılan jeoloji prospeksiyon çalışmaları sonucunda, Bolu'nun batısındaki mafik ve ultramafik toplulukta yer alan Akçaalan ve Ilıcayayladere Sahaları'nda yüzeyde piroksenitlerde zayıf olarak izlenebilen bakır-nikel cevherleşmelerinin derinlere doğru tenörce daha zengin konsantrasyonların olup olmadığının araştırılması amacıyla jeoelektrik etütler yapılması programlanmıştır.
        İnceleme alanlarının büyük kısmını kümülat karakteri gösteren mafik ve ultramafik kayaçlar oluşturur. Hafik ve ultramafik istifin üzerinde amfibolitler ile çok az miktarda, dayk şeklinde gözlenen volkanik kayaçlar ve Mudurnu Çayı Vadisi boyunca yer yer fazla yaygınlık gösteren şaki şeklindeki döküntüler, genellikle kireçtaşı, çok daha az piroksenit, amfibolit, serpantinleşmiş peridotit ve gabro çakıllarıdır.
        Cevherli olabileceği varsayılan likit magmasal sokulumların, varlığının araştırılması amacıyla sülfürlü oluşumların araştırılmasında etkin yöntemlerden biri olan IP yöntemi uygulanmıştır. IP yöntemi ile her iki sahada toplam 5 km²'lik alan taranmıştır.
        Akçaalan Sahası'nda devamlılığı ve şiddetleri yönünden farklılıklar gösteren 3 anomali alanı saptanmıştır. Jeolojik verilerle uygunluğu gözönüne alınarak 2 anomali yığışımı üzerinde 2 adet mekanik sondaj yapılmıştır. Mekanik sondajlar sonucunda ekonomik cevherleşmeye rastlanmamıştır. Baz prof ilinin kuzeydoğu ve güneydoğu bölümlerinde yer alan anomalilerin zayıf sülfürleşme ile birlikte sülfürlü oluşumlardan farklı etkenlerle oluştuğu sonucuna varılmıştır.
        Melikdere Sahası'nda saptanan geniş anomali zonu üzerinde yapılan Melikdere M1 Sondajı ise cevherli zon kesmemiş, anomalinin tamamen yapısal özelliklerden ileri geldiği anlaşılmış ve sahada başka çalışma yapılmasına gerek olmadığı sonucuna varılmıştır.
        Akçaalan Sahası'nda ruhsat alınmamış bölümlerde jeolojik koşulların daha uygun olduğu görüşünün araştırılması ve sahadaki çalışmanın bütünlenmesi amacıyla güneybatıdaki anomali kuşağı, üzerinde 100 m derinliğinde bir adet mekanik sondaj yapılmasının uygun olacağını kanısına varılmıştır.