ÖZ
        Sorgun sıcak alanında yapılan bu jeofizik etüdü, halen var olan fakat yeterli durmada bulunmayan suyun debisini ve sıcaklığını arttırmak amacıyla yapılmıştır. Çalışılan saha kaplıca ve çevresini içermekte, yaklaşık 2.2 km'lik bir alanı kaplamaktadır (Ek 1). Arazi çalışmaları ise 20.09.1987-20.11.1987 tarihleri arasında iki aylık bir sürede detay olarak programlanmış ve tamamlanmıştır.
        Jeofizik etüdü, jeoelektrik yöntemler uygulanarak yürütülmüştür. Ana uygulama yöntemi olan rezistivite; Schlumberger Elektrod Dizilimi ile düşey elektrik sondajlar (DSB) yapılarak uygulanmıştır. Bunun yanı sıra, özellikle yanal süreksizlikleri araştırmak ve belirlemek amacıyla dört profilde üç değişik derinlikten Wenner Elektrot Dizilimi ile rezistivite profil çalışmaları da yapılmıştır. Ayrıca veri bütünlemesini sağlamak ve sistemi açıklayabilmek amacıyla da, kaplıca çevresini içeren küçük bir alanda doğal potansiyel yöntemi uygulanmış ve yine aynı alanda yer sıcaklıkları da ölçülerek haritalanmıştır.
        Uygulamalar ve verilerin değerlendirilmesi sonucunda, sıcak alanda gelişmiş ve büyük bir jeotermal sistemin varlığı saptanamamıştır. Temelde çok dar ve küçük bir alanda poroz ve permeabl bir zonun (rezervuar) geliştiği ve de bu zondan yine çok küçük çatlak ve kırık sistemleriyle sıcak akışkanın yüzeye çıkarak artezyen yapmadan alüvyon içinde dağıldığı saptanmıştır.
        Bu nedenlerle sondajlı araştırma iki aşamalı olarak düşünülmüştür. Birinci aşamada derin sondajlar için belirlenen alan (Ek 2-6) içinde öncelikle, derinliği yaklaşık 250 m civarında olacak şekilde bir adet sondaj önerilmiştir. Yapılacak bu sondajla hedeflenen rezervuara girilirse şimdikinden daha yüksek bir sıcaklığa ve debiye ulaşılabilecektir. Rezevuarın beslenmesi yani su bütünlenmesi iyi değilse bile en azından çeşitli yollarla dağılan sular yani kaçaklar bir miktar önlenmiş olacaktır. Şayet hedeflenen zona girilemezse, yine eklerde belirtilen sığ sondaj alanı (Ek 2-6) içinde ve sondajlı araştırmanın; ikinci aşamasını oluşturan, sığ kuyuların (10 m-2 m) açılarak sıcak suyun temini önerilmiştir. Böylece her iki koşulda da tesislerin sıcak akışkanla beslenmesi sağlanmış olacaktır.