1. ÖNSÖZ
        Yurdumuz, kireçtaşı ile kaplı arazilerinin genişliği bakımından Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada bulunmaktadır. Bu kayalarda yağmur ve yeraltı sularının oluşturduğu doğal mağaraların da çok miktarda bulunabileceğini söylemek mümkündür. şimdiye kadar mağara araştırmaları ihmal edildiğinden yurdumuzda ne kadar mağara bulunduğunu söylemek" zordur. Geç de olsa yurdumuzda da mağara araştırmaları artık başlamış bulunmaktadır.
        Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Temel Araştırmalar Dairesi bünyesinde 1979 yılında hazırlanıp, aynı yıl uygulamaya konulan bir proje uyarınca yurdumuzun mağaraları bir plan dahilinde araştırılmaya başlanmıştır. Araştırmalar ilk önce, mağaraların en çok bulunduğu yöre olan Seydişehir ve Akseki ilçeleri çevresinde yapılmış ve değişik büyüklükte 25 kadar mağaranın etüdü yapılmıştır.
        Kısa bir aradan sonra 1982 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan sağlanan parasal destekle bu bu Bakanlığın isteği doğrultusunda araştırmalara Antalya ve Silifke çevresinde devam edilmiştir. Bu çalışmalarda Antalya içinde ve çevresinde 10 adet, Silifke yakınında 1 adet mağaranın etüdü yapılmıştır. Bu mağaraların çoğunluğu turizme açılmak suretiyle değerlendirilebilecek özelliklere sahiptir. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın isteği üzerine ayrıca Antalya yakınındaki "Ünlü Kara İn Mağarası ve Silifke yakınındaki Narlıkuyu Dilek Mağarası'nın rölevesi yapılmış ve uygulama projesi hazırlanmıştır.
        Genel Müdürlüğümüz ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında yurdumuzun mağaralarının bölge bölge araştırılıp turistik değerde olanlarının ortaya çıkarılması konusunda yapılan işbirliği 1984 yılında da sürdürülmüştür. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın parasal desteği sağlanarak bu sefer yurdumuzun turistik potansiyeli yüksek yörelerinden olan Fethiye, Köyceğiz, Muğla ve Marmaris çevresinde mağara araştırmaları yapılmıştır.