ÖZET
       Keçiborlu ve civarında kükürt araştırmaları hem cevher arıtma tesislerinin yakınlığı hem de ana cevher yataklarıyla jenetik yönden akraba kükürt yatakları mevcudiyeti ihtimalinin kuvvetli olması yönünden önem kazanmaktadır.
       Yöremizdeki magmatik kökenli kükürtlerin oluşumu zaman ve mekan yönünden kırık hatlarla ilgilidir. Asidik kökenli sıvı ve gazlar beraberinde bol H₂S gazı da taşıyıp devamlı surette kırık zonun uygun yerlerinde yan kayaları metasomatizma yoluyla etkileyerek kükürt cevherini yerleştirmişlerdir. Elementler kükürdün birikiminde, içinde erimiş oksijen taşıyan yeraltı sularının oksitleyici etkisi inkar edilemez.
       Alpin Orojenezi'nin birçok safhalarını geçiren yöremiz kuvvetli tektonizma izleri taşır. Esas kükürt oluşumları; Miosen'den sonra faaliyete geçen iki şaryaj hattına, yani Keçiborlu ve Tepecik Şaryajları'na bağlıdır.
       Kuyu, çeşme ve nehir sularından alınan numunelerdeki SO₄ = Na+ ve PH konsantrasyonlarına dayanarak saptanan kükürt sahası jeokimya anomalileri, yörenin jeolojisiyle korele edilerek umutlu sahalar tayin edilmiştir. Bu sahalarda yeraltı jeofizik etüdünün yapılması önerilmiştir. Jeofizik çalışmaları neticesi bu ümitli sahalarımızı doğruladığı takdirde sondaj teklif edilecektir.
       Cevher rezervinin tahmin edilenden büyük olduğu ve işletme için galeriler açıldıkça bilinen rezervin daha da büyüyeceği anlaşılmaktadır. Çalışma sahamızın konumu Şekil 1'de gösterilmiştir.