1. ÖZET
        İncelediğimiz sahada Neojen formasyonları mikaşistler, Mesozoik kalkerler ve serpantinler üzerinde diskordans olarak oturur. Neojen formasyonları göl çökelleri ve erüptif kayalarla temsil edilir. Çökel tabakaları eski temel üzerinde bir taban konglomerası ile başlar ve üs üstte silt taşı marn münavebesinden meydana gelir. Erüptif kayalar dasit, riyolit, andezit ve bazaltlarla temsil edilir. İlk erüpsiyonlar dasit tüflerini meydana getirmiştir. Bazit tüfleri altlarında bir kısım Neojen göl çekellerini örter. Kükürt zuhurlarıda dasit tüfleri altındaki silt taşı ve marn münavebesinden meydana gelen çökeller içinde bulunur. Dasit erüpsiyonlarından sonra Neojen gölleri güneye ve Güneydoğuya doğru çekilmiştir. Karapınar ve Karacahisar Köyleri ile Kuşu Nahiyesi civarında dasit tüfleri üzerinde yine silt taşı ve marn münavebesinden meydana gelen çökel seviyesi teşekkül etmiştir. Bu sedimantasyondan sonra riyolit erüpsiyonları olmuştur. Riyolit tüfleri kısmen bu çökeller üzerinde kısmen de dasit tüfleri üzerinde oturur. Riyolit erüpsiyonlarından sonra proklastik elemanlı tüfit tabakaları teşekkül etmiştir. Tüfit tabakalarının teşekkülünden sonrada andezit ve bazalt erüpsiyonları meydana gelmiştir.
        Bölgedeki kükürt zuhurları Neojen göl çökelleri içinde tabaka halinde bulunmaktadır. Kükürt tabakaları çökel tabakaları ile uyumludur. Kükürtler muhtemelen volkanlardan neşet eden H₂S ve SO₂ gazlarındaki kükürt'ün çökel havzasında kimyasal olarak veya bakteriler marifeti ile indirgenmesi veya yükselgenmesi sureti ile teşekkül etmişlerdir. Bölgedeki zuhurlarda 400 bin ton kadar kükürtlü kaya rezervi mevcuttur. Aldığımız numunelerin analizlerinden zuhurların ortalama elementler kükürt tenörünü temsil edecek neticeler elde edilememiştik.