ÖNSÖZ
        Endüstrileşme çabası içinde olan ülkemizin, dünya ülkeleri tarafından süratli bir şekilde sürdürülmekte olan kalkınma ve refah yarışına katılamadığı müddetçe, geri kalmışlığının ekonomik ve sosyolojik bunalımlarından kurtulmasını beklemek hayali olacaktır. Bu nedenle, bütün kaynaklarımızı seferber ederek kalkınmış ülkelerinkinden daha süratli bir şekilde bu yarışa katılmamız hayati önemi haizdir.
        Kalkınmada ölçü birimi olarak kullanılan demir ve çelik tüketim seviyemizin artırılması, bu endüstrinin başlıca hammaddesi olan demir cevherinin ülkemiz sınırlan içinde aranıp bulunması, bulunan hammadde kaynaklarının en iyi bir şekilde kullanımını sağlayacak işletme ve zenginleştirme metotlarının geliştirilmesi, kaynak israfını önleyici ekonomik ve teknolojik tedbirlerin alınmasına sıkı sıkıya bağlıdır.
        Ancak bunlar gerçekleştirildiği takdirde, Etiler zamanında başlatılarak bütün dünyaya Türkler tarafından yayılmış olan demir-çelik endüstrimiz, layık olduğu düzeye yükselmiş olacaktır.
        Planlı kalkınmayı benimsemiş olan ülkemizde makro seviyedeki planlamaya kaynak envanteri ile başlamanın zorluğu inkar edilemez. Hazırladığımız Türkiye Demir Envanteri kitabının, gerek Demir-Çelik Sanayimizin ve gerekse demir cevheri madenciliğimizin makro seviyede planlanmasında faydalı olacağını umuyoruz. Bu yayını hazırlamamızın esas gerekçesi de budur. Gerekçesine uygun bir şekilde kullanılmasını ve bu yönden değerlendirilmesini temenni ederken, kitabın hazırlanmasında emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Doç.Dr.Sadrettin ALPAN
MTA Enstitüsü Genel Direktörü