HÜLASA
        Bu raporda sondaj programı ve sondaj çalışırları üzerinde durulacaktır. Damar, Saray'dan itibaren evvelâ doğu-güneydoğu istikametinde uzanmakta ve bu bölümdeki yatımı güneybatıya doğru olmak üzere takr. 6-8^o'ye baliğ olmaktadır. Sonra, ES13 ve ES15 sondajlarının teşkil ettiği eksenin kenarında batı eğimi ile güneye Küçükmanika'ya doğru büzülmektedir. ES3 ve 20 sondajlarında, Saray'dan ES15 istikametinde uzanan bir depressiyonun karşı tarafında, güneybatıda bir fayla kesilmiş olan ve batıya doğru uzanan bir sırt tevekkül etmiştir. Bu sırt, Dr. K. REUL'un tabakaların yeniden yükselmesi hususundaki tahmininde amil olmuştur. Bütün her taraftan faylarla kuşatılmış olan damar azami kalınlığına kuzeyde ve doğuda erinmektedir. Kuzeydoğuda kısmen Pleistosen erozyonu ile aşınmış bulunmaktadır. Havza içine doğru derinliğin artması ile damarın teşekkülatı bozulmaktadır. Çöküntü hareketleri çeşitli olup, yer yer ani olarak meydana gelmiştir. Damar bu istikamette çatlamaktadır. Bantlar incelmekte ve nihayet işe yaramaz hale gelmektedir. Damarın kuzeybatı istikametinde Edriköy'e ve buradan daha ilerilere kadar giden bir temadisi tespit edilememiştir. Bir fayı takip eden Ergene Dere'nin batısındaki ES105 sondajı halâ, son bakiyeleri ile ES108'de mevcut olan az kalınlıktaki bir damarı göstermektedir. Damarın güneydoğu istikametindeki temadisi faylarla Kesilmiştir. Saray Kömürü ile K-sondajlarının zuhurları arasında bir irtibat tespit edilememiştir.
        Takr. % 10 ile 30 arasında kül ihtiva eden ve buna bağlı olarak da 2.400 ile 4.500 kcal arasında kalori delerine sahip bulunan bir kömür vasat kalitede ve endüstride yakacak maddesi olarak kullanılmaya elverişli bir materyal olarak kabul edilebilir.