Kiymetli taslarin çogu tek büyük kristaldir. Opal kristal halde olmayip silisin bir amorf seklidir. Bir opak,
süt beyazi renkte, ticari degeri olmayan amorf silis olan büyük dogal "adi opal" yataklari vardir. Dünyada
birkaç yerde genellikle hava etkisinde kalmis volkanik kayaçlarla birlesmis halde "kiymetli opal" vardir ki bu
tayfin tüm görülür renklerini mordan koyu kirmiziya kadar gösteren parlak renge sahip bir mineraldir. Amorf
halde bir maddenin bu kadar açik bir renk gösterisini nasil yapabildigi uzun zamandir mineralog ve kiymetli
tas uzmanlarini düsündüren bir konu idi. Artik nedeni bilinmektedir.
Opalin kiymetli tas olarak kullanilmasi M.Ö 400 tarihine kadar gitmektedir. O zamandan 19. yüzyilin
sonlarina kadar kiymetli opal ana kaynagi Çekoslovakya'nin dogusundaki madenler olmustur ve burada ticari
üretim 1932 senesine kadar devam etmistir. Arastirmacilar bazi Meksika opalini 1520'lerde dahi
beraberlerinde Avrupa'ya getirmislerdir. Ancak, ticari gelismenin baslamasi için üç yüzyil daha geçmistir.
Bugünkü Queretaro ve Magdalena madenleri kiymetli opalin oldukça yaygin sekilde bulundugu uzun bir
cografik kusagin merkezinde yer almaktadir.