• KAYSERİ-ADANA HAVZASI DEMİR MENTEŞ DERE  RAPORU

GeliĢen teknolojiye bağlı olarak sanayinin çeĢitlenmesi, beraberinde hammaddeye
olan ihtiyaçları da artırmaktadır. Modern sanayinin vazgeçilmez hammaddesi demir
ihtiyacı da bu paralelde artıĢ göstermektedir. Ülkemizde kurulu üç yüksek fırının ihtiyacı
olan yıllık yaklaĢık 10 milyon ton civarında cevherin büyük kısmı, yurtdıĢından ithal
edilmektedir (2009 yılında 8 milyon ton). Demir cevheri ithal etmek için harcadığımız
döviz göz önüne alındığında, gömülü durumdaki cevherlerleri arama projelerinin önemi
daha iyi anlaĢılmaktadır.
Kayseri-Adana (Mansurlu) Havzası, demir potansiyeli, rezervi ve üretimi açısından
Sivas-Malatya Havzasından sonra en önemli bölgedir. Bölgeden üretilen cevherin
yüksek fırın için doğrudan Ģarja uygun, yüksek tenör ve düĢük zararlı bileĢen içeriği,
havzanın arama çalıĢmaları için çekiciliğini artırmaktadır. Bunun yanında Mansurlu
Havzası’nın maden jeolojisi yönünden cevher oluĢum ve yerleĢimi problemleri tam
olarak açıklığa kavuĢmamıĢtır. Proje kapsamında yapılan çalıĢmalar, gömülü durumdaki
demir yataklarını bulmaya yönelik olduğu kadar, bir ölçüde de bu problemleri
aydınlatmayı amaçlamıĢtır.
Türkiye’nin en yaĢlı kaya birimlerini barındıran inceleme alanı, uzun dönemler
boyunca tektonik gerilmelere maruz kalmıĢ, önemli ölçüde yatay yer değiĢtirmelere
sahne olmuĢtur. Bu hareketler sonucu son derece karmaĢık blok faylı, bindirmeli ve
devrik yapılar ortaya çıkmıĢtır. CevherleĢmelerle direk veya dolaylı iliĢkisi bulunan
tektonik hatlar genellikle KD-GB ve KB-GD yönünde bir duruĢa sahiptir. Bu hatlardan en
önemlileri Attepe, Mağarabeli-Elmadağbeli-Kartalkaya ve Karaçat-Kızıl-MenteĢ
faylarıdır.
Havzada bulunan cevherleĢmelerin hemen tümünde makro veya mikro ölçekte
görülen siderit veya siderit dönüĢümü demir mineralleri, sideritin cevherleĢmenin birincil
minerallerinden biri olduğuna dair önemli bir veri sunmaktadır. Yine önceki çalıĢmalarda
varlığı bilinen ve bu çalıĢmada da ilave olarak cevherleĢmelere yakın lokasyonlarda
saptanan, Prekambriyen yaĢlı litolojiler içindeki bazik volkanizmaya ait izler, bu
dönemde havzada açılmıĢ bir rift ile iliĢkili olarak yorumlanmıĢtır. Buna göre
cevherleĢmenin arazi gözlemlerine de uygun olarak volkano-sedimanter tipte,
Prekambriyen yaĢlı çökeller, içinde onlarla yanal ve düĢeyde sedimanter iliĢkili olarak
oluĢmuĢ olma eğilimi ağırlık kazanmıĢtır. Günümüzde iĢletilen yataklar, yoğun tektonik
etkilere bağlı olarak hidrotermal süreçlerin de devreye girmesiyle zenginleĢerek
bugünkü konumlarına gelmiĢlerdir. Havzadaki cevherleĢmeler bunu doğrular Ģekilde,
tamamen tektonik kontrollü damar, mercek ve düzensiz sınırlı kütleler olarak
gözlemlenmektedir.
Proje kapsamında yapılan etüt çalıĢmalarında, saptanan hedef sahaların çoğunda
ruhsat alınamamıĢ, alınan bir ruhsatta ise ekonomik olabilecek bir cevherleĢme ortaya
konamamıĢtır. 2004-2009 yılları arasında yapılan çalıĢmalarda elde edilen verilerin
tümünün değerlendirilmesi sonucunda ortaya çıkan bu rapor, bundan sonra havzada
yapılacak maden jeolojisi çalıĢmalarına ıĢık tutacak Ģekilde güncel verileri içermektedir.

Rapor Özellikleri
Rapor No 11435
Rapor Adı KAYSERİ-ADANA HAVZASI DEMİR ARAMALARI VE MENTEŞ DERE (YAHYALI-KAYSERİ) RUHSAT SAHASININ MADEN JEOLOJİSİ RAPORU
Konu DEMİR
Yer - Konum KAYSERİ YAHYALI
Dil TÜRKÇE
Yayın Tarihi Mart-2011
Yazarlar Deniz TĠRĠNGA Yılmaz ÇELĠK Bülent ATEġÇĠ Ġsmail AKÇA Serdar KESKĠN

KAYSERİ-ADANA HAVZASI DEMİR MENTEŞ DERE RAPORU

  • Markalar MTA
  • Ürün Kodu: DR11435
  • Stok Durumu: Stokta var
  • 2.474,15TL


Etiketler: KAYSERİ-ADANA HAVZASI DEMİR ARAMALARI VE MENTEŞ DERE (YAHYALI-KAYSERİ) RUHSAT SAHASININ MADEN JEOLOJİSİ RAPORU