• CUMHURİYET DÖNEMİ MADENCİLİĞİ

Sanayileşme alanında ileri gitmiş olan ülkeler, doğal kaynaklarından öncelikle yararlanmış olan ülkelerdir. Çünkü doğal kaynaklar ülkelerin sanayileşmesinde itici güç işlevi görmektedir.
Ülkemiz, doğal kaynaklar açısından küçümsenmeyecek bir zenginliğe sahiptir. Ancak bu zenginliğin yeterince değerlendirildiği söylenemez. Özellikle yeraltı kaynaklarından yeterince yararlanılamamaktadır. Bunun nedeni; bu alanda belirli, kararlı ve kalıcı bir "DEVLET POLİTİKASI" nın olmayışıdır. Değişik dönemlerde ülkeyi yöneten siyasi iktidarlarca farklı politikalar izlenmiştir. Bu politikalar gereği; kimi zaman kamu kuruluşlarına öncelik tanınırken, kimi zaman da özel girişime daha fazla ayrıcalıklar tanınmıştır.
Madenler milyonlarca-milyarlarca yıl süren jeolojik süreçler sonucunda oluşan, toplumun ortak mallarıdır. Bir kez tüketildikten sonra yerine yenilerini koyabilme olanağı bulunmamaktadır. Yenilenebilir kaynaklar olmadığından rasyonel bir şekilde işletilmeleri gerekmektedir.
Özel kişilerin en kısa sürede en yüksek kar elde etme dürtüsüyle hareket ettiklerini ve madenleri ekonomik bir şekilde işletemeyeceklerini iddia edip madenlerin, toplum adına devlet tarafından işletilmesi görüşünde olanlarla, madenlerin özel mülkiyet konusu olması gerektiği ve kişilerin madenler üzerinde de tasarrufta bulunması gerektiğini savunanlar arasındaki mücadele Cumhuriyet Dönemi boyunca devam etmiştir. Günümüzde de bu mücadele hala sürdürülmektedir.
Arkeolojik bulgular, dünyada ilk madenciliğin Diyarbakır-Çayönü ve Batman-Hallan Çemi de bulunan bakır süs eşyaları ve küçük objelerden hareketle M.Ö. 9000 yıllarına kadar uzandığını göstermektedir.
Madencilik geçmişte Anadolu’da yaşamış birçok medeniyetin ana unsurlarını oluşturmuş, birçok krallıkların, imparatorlukların ekonomisine büyük katkı sağlamıştır. Ancak Osmanlıların son döneminde madencilik sektörü yabancıların egemenliğine geçmiş, yabancılar birçok ayrıcalıklar kazanmışlardır. Bunun sonucu olarak işletilen madenlerimizden ülkemize sağlanan katkılar son derecede düşük bir düzeyde kalmıştır.
Osmanlı İmparatorluğunun kalıntıları üzerine kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti, öncelikle ayrıcalıklı yabancı sermayeye dayanan bu yapının yıkılmasına ve madenlerimizin işletilmesiyle ülkemize azami faydanın sağlanacağı yeni bir yapının oluşturulmasına çalışmıştır. Bu dönemde, madenlerimizi arayıp bulacak, işletecek, finanse edecek milli kuruluşlar oluşturulmasına ve eksikliği çekilen eğitilmiş insan gücü yetiştirilmesine büyük önem verilmiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında, sermaye birikiminin yeterli olmayışı nedeniyle kalkınma çabalarında, ağırlıklı olarak görev özel kesimden ziyade kamu girişimine düşmüştür. Bu çerçevede kalkınma çabalarının finansmanını karşılamak üzere 1924 yılında İş Bankası ile Türkiye Sanayii ve Maadin Bankası kurulmuştur. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınmasında petrol ve altının sağlayacağı katkı göz önüne alınarak 1933 yılında bu kaynakların devlet eliyle aranması ve işletilmesi amacıyla Ekonomi Bakanlığına bağlı Petrol Arama ve İşletme İdaresi ile Altın Arama ve İşletme İdaresi isimleri altında iki bağımsız Müessese kurulmuştuR.

Rapor Özellikleri
Rapor No 11587
Rapor Adı ANADOLUDA MADENCİLİĞİN TARİHÇESİ – 3 CUMHURİYET DÖNEMİ MADENCİLİĞİ
Konu CUMHURİYET DÖNEMİ MADENCİLİĞİ
Dil TÜRKÇE
Yayın Tarihi 2012, ANKARA
Yazarlar Ahmet KARTALKANAT

CUMHURİYET DÖNEMİ MADENCİLİĞİ

  • Markalar MTA
  • Ürün Kodu: DR11587
  • Stok Durumu: Stokta var
  • 462,00TL


Etiketler: ANADOLUDA MADENCİLİĞİN TARİHÇESİ-3 CUMHURİYET DÖNEMİ MADENCİLİĞİ