ÖZ
        Bu araştırmada kuzeyden Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) ile doğudan Orta Anadolu Fay Zonu (OAFZ) arasında kalan ve günümüzde hızlı bir genişleme tektoniğiyle deformasyona uğramakta olan Anadolu plakasının batı kesiminde uydu verileri kullanılarak çizgiselliklerin görsel olarak çıkartılması ve bu çizgisellikler ile deprem odakları ve bilinen jeotermal kaynaklar arasındaki ilişkilerin belirlenmesi; geçmişte meydana gelen depremlerin fay çözümleri ile çizgiselliklerin deneştirilmesi; inceleme alanının drenaj analizinin yapılması ve Pliyo-Kuvaterner çökelleri ile çizgisellikler arasındaki ilişkilerin ortaya konması amaçlanmıştır.
        Bu maksatla farklı dönemlerde alınan Landsat ve Aster uydu görüntüleri kullanılmış ve bu verilerden oluşturulan 3 boyutlu görüntüler vasıtasıyla araştırma alanının fay ve çizgisellikleri görsel olarak çıkartılmış; tarihi ve son yüzyılda meydana gelen depremlerin odakları Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi'nden, internet vasıtasıyla, temin edilmiş ve sahanın çizgisel özellikleri ile ilişkilendirilmiş; jeotermal kaynaklar ile çizgisellikler arasındaki bağlantılar araştırılmıştır.
        Bu araştırma kapsamında Bayramiç (Çanakkale), Dursunbey (Balıkesir), Buldan (Denizli) ve Çeşme (İzmir) arasında fay-çizgiselliklerin sahada yoğun bir şekilde geliştiği ve Batı Anadolu'da "Bahkesir-Seferihisar Kuşağı" olarak ifade edilebilecek bir "fay-çizgisellik zonu"ndan söz etmenin mümkün olduğu görülmüştür. Çizgisellikler ile deprem odakları (magnitüd ve derinlik) üzerinde durulmuş ve bir kısım tarihsel depremlerin çöküntü alanlarını oluşturan ana fay hatları; bir kısım tarihsel depremlerin ise diğer fay-çizgisellikler ile ilgili olarak oluştuğu; Gediz grabenin güney aklanında ana faylar yer almasına rağmen, büyük depremlerin oluşumu açısından oldukça sakin bir durum gösterdiği ve deprem odaklarının Neojen-Kuvaterner yaşlı ana fay hatları boyunca yada çöküntü alanlarında değil; ana fay hatlarından uzakta iç kısımlarda yoğunlaştığı belirlenmiştir.