ÖZET
        Orta Anadolu Demir ve Polimetal Aramalar Projesi kapsamında, AR.73839 No'lu Sivas-Kangal-Alacahan ruhsat sahasında demir ve altın aramalarına yönelik detay jeolojik çalışmalar yapılmıştır. Proje kapsamında; 10 km²'lik alanda 1/5000 ölçekli ve Kızılada Tepe Demir Yatağı'nı içine alan toplam 1.7 km²'lik alanda 1/1000 ölçekli detay jeolojik etüt ile iki ayrı lokasyondan toplam 235.80 m istikşaf amaçlı sondajlar yapılmıştır.
        Kızılada Tepe Demir Yatağı, önceki yıllarda değişik zamanlarda işletilmiştir. Cevherleşmenin açık işletme dışındaki doğrultu ve derinlik devamlarının araştırılması ve önceki çalışmalarda, 3.2 gr/ton Au değeri elde edilmiş silisleşmiş kayaçların altın yönüyle incelenmesi amacıyla sahanın ruhsatı alınarak "Orta Anadolu Demir ve Polimetal Aramaları Projesi" kapsamında çalışmalara başlanmıştır.
        Kangal-Alacahan yöresinde yüzeyleyen kayaçların tabanında Paleozoyik yaşlı metamorfik kayaçlar bulunmaktadır. Bu birim genellikle metakumtaşı ve kalkşist ardalanmasından oluşmaktadır. Metamorfitlerin üstünde tektonik olarak Permo-Karbonifer yaşlı kristalize kireçtaşları yer alır. Kristalize kireçtaşlarının üzerine de tektonik olarak ultrabazik kayalar gelmektedir. Üst Kretase-Paleosen yaşlı subvolkanik kayaçlar kendinden yaşlı bu birimleri kesmektedir. Bu subvolkaniklere bağlı olarak özellikle kireçtaşlarında ankeritleşmeler ve yaygın silisleşmeler meydana gelmiştir. Kızılada Tepe Demir Yatağı, kireçtaşları içerisinde KD-GB doğrultulu ve dike yakın konumlu ana kırık hatları ile bunları kesen tali fay ve çatlaklar boyunca yerleşmiş hidrotermal kökenli bir yataktır.
        Kızılada Tepe Demir Zuhuru'nun içinde bulunduğu alanda yapılan detay jeolojik etüt ve sondaj çalışmaları sonucunda; demir cevherinin açık işletme dışında, tenörleri % 14-37 Fe₂O₃ arasında değişen birkaç ince seviye halinde doğrultu ve eğim yönünde devam ettiği ve bunun da ekonomik açıdan önemli olmadıkları belirlenmiştir.
        Altın cevherleşmesine yönelik olarak 10 km²'lik alanda gerçekleştirilen 1/5.000 ölçekli detay çalışmalarda ise, yüzeyden ve sondajda kesilmiş silisifiye zonlardan sistematik jeokimyasal numuneler alınarak altın varlığı araştırılmıştır. Bu numunelerin analizlerinde 50-85 ppb Au arasında değişen düşük değerler elde edilmiştir. Yapılan değerlendirmelerde, silisli zonların altın cevherleşmesi açısından ekonomik öneme sahip olmadıkları sonucuna ulaşılmıştır.
        Yukarıda belirtilmiş olan gerekçelerden dolayı ruhsat sahası terk edilmiştir.