ÖZET
       Türkiye karasal çökel istifleri zengin ekonomik değerler içerirler. Bu bağlamda karasal çökel istiflerin stratigrafilerinin doğru bir biçimde kurulması gerekmektedir.
        Karasal çökel istiflerin stratigrafisinin kurulmasında çekellerin yaşlandırılmaları ön planda yer alır. Bu aşamada kullanılan önemli disiplinlerden ikisi "memeliler paleontolojisi" ve "palinoloji"dir. Bu iki disiplininin verileri ayrıntılı kronostratigrafık çalışmaların yapılabilmesine olanak sağlar.
        Son yirmi yılda konuya ilişkin olarak Türkiye'de yapılan çalışmalar sonucu Türkiye karasal çökellerinin (özellikle karasal Neojen çökellerinin) küçük memeli fosillere dayalı ve sağlıklı bir biçimde kullanılabilecek zonlaması yapılmıştır. Neojen (Erken Miyosen'den, Pliyosen sonuna kadar yaklaşık 21 milyon yıl) 17 memeli zonuna ayrılmış olup, bu zonların bazıları da kendi içlerinde a-b ya da a,b,c alt zonlarına bölünebilmiştir. Bu aşamada her zon yaklaşık bir milyon yıla karşılık gelmektedir. Ancak, Türkiye'de palinoloji verileriyle tanımlanan topluluk zonlarının ya da biyozonlarının zaman aralıkları memeli zonlarına kıyasla oldukça geniştir. Bu olumsuzluğu gidermek amacıyla polenlerin kıtalararası ölçekte dağılım göstermeleri ve hemen hemen tüm ince taneli çökellerde kolaylıkla bulunabilme özelliğinden faydalanılarak, istenilen daha dar zaman aralıklarını oluşturabilecek Türkiye polen zonasyonu için, baz olarak seçilen küçük memeli fosil lokalitelerinden polen örnekleri derlenmiştir. Oluşturulması amaçlanan dar zaman aralıklı polen zonasyonu ile karasal çökel istiflerinin birbirleriyle deneştirilmeleri ve sağlıklı bir biçimde yaşlandırılmaları sağlanabilecektir. Bu aşamada, pollen örneklerinin elde edilmesi memeli fosillere oranla çok daha kolay ve ekonomiktir.
        Amaca ulaşmak için dört yüzün üzerinde değişik yaşlardaki küçük memeli fosil bulgu yerlerinden pollen örnekleri derlenmiş ve elde edilen verilerin ilk sonuçları raporda verilmiştir.