1. ÖZ
Kayseri Büyükşehir Belediyesi uhdesinde bulunan 38/2014-09 ve 38/2014-10 ruhsat no.lu
Kayseri-Melikgazi-Erciyes jeotermal kaynak arama ruhsat sahalarında, MTA Genel Müdürlüğü ile
Kayseri Büyükşehir Belediyesi arasında 04.11.2014 tarihinde imzalanan sözleşme gereği,
gerçekleştirilen etüt (jeoloji-jeofizik- hidrojeokimya) çalışmaları ile sondaj
lokasyonu/lokasyonları belirlenmesi amaçlanmıştır.
Erciyes Dağı (3.917 m) Orta Anadolu Bölgesi’nin en büyük stratovolkanıdır. Çalışma alanı Üst
Kretase'de Kırşehir Bloğu ile Anatolid-Torid Bloğu’nun çarpıştığı bir alanda oluşmuş olan, fakat
günümüzde sol yanal doğrultu atımlı Ecemiş Fay Sistemi (EFS) olarak tekrardan hareketlenen mega
süreksizliğin, KD-GB doğrultudan KKD- GGB doğrultuya döndüğü-büküldüğü alanda yer almaktadır. Bu
bükülmenin olduğu alanda Sultansazlığı Çek-Ayır Havzası (SSÇAH) gelişmiştir.
Erciyes Dağı (3.917 m) Orta Anadolu Bölgesi’nin en büyük stratovolkanıdır. Çalışma alanı Üst
Kretase’de Kırşehir Bloğu ile Anatolid-Torid Bloğu’nun çarpıştığı bir alanda oluşmuş olan, fakat
günümüzde sol yanal doğrultu atımlı Ecemiş Fay Sistemi (EFS) olarak tekrardan hareketlenen mega
süreksizliğin, KD-GB doğrultudan KKD- GGB doğrultuya döndüğü-büküldüğü alanda yer almaktadır. Bu
bükülmenin olduğu alanda Sultansazlığı Çek-Ayır Havzası (SSÇAH) gelişmiştir.
Koçdağı-Erciyes Volkanizması Pliyosen döneminden itibaren günümüze kadar devam eden yaklaşık 5
milyon yıllık bir zamanda meydana gelmiştir. Bu gelişim ise genel olarak Erken Pliyosen-En Erken
Kuvaterner döneminde gelişen Koçdağı safhası ile başlamıştır. Daha sonrasında tahminen
Pliyosen-Kuvaterner geçişinde patlamalı volkanik aktivitenin şiddetinin artmasına bağlı olarak
magma odası kısmen aniden boşalmıştır. Bu boşalım neticesinde özellikle magma odasının üzerine
düşen bölge genel olarak mevcut kırıklar boyunca çökmüş ve günümüzde Koçdağı kalderası olarak
bilinen 14x18 km çapında elipsoidal bir jeolojik oluşumunun meydana gelmesine sebep olmuştur. Bu
dönemde volkanizma yine devam etmiştir. Volkanizmanın Koçdağ evresinin akabinde ise En Erken
Kuvaterner döneminden itibaren günümüze kadar aktivitesini devam ettiren Erciyes safhası başlamış
ve ilgili volkanikleri ile birlikte günümüz Erciyes Dağı ortaya çıkarmıştır.
Çalışma sahası ve yakın civarında jeolojik kaya birimleri üç ana paket altında incelenmiştir. (1)
çalışma sahasında yüzeylenmeyen, Koçdağ-Erciyes volkanikleri tarafından örtülmüş, Paleozoyik’ten
yaklaşık Pliyosen başlangıcına kadar uzanan zaman aralığında oluşmuş kaya paketi ya da
Koçdağı-Erciyes volkanizması öncesi birimler, (2) Koçdağ safhası ile gelişen Erken Pliyosen-Erken
Kuvaterner yaşlı birimler ve (3) Erciyes safhası ile gelişen Erken Kuvaterner-günümüz yaşlı
volkanik birimlerdir.
Çalışma sahası aktif tektonizma anlamında oldukça etkin bir bölgede olup sol yanal doğrultu atımlı
Ecemiş fay sistemi ve ilişkili faylar ile gelişmiş tali fayların yoğunlaştığı bir bölgede yer
almaktadır. Arazi çalışmaları sırasında 4 temel fay seti gözlemlenmiştir. Bu faylar (1) K°65B
doğrultulu sağ yanal doğrultu atımlı faylar, (2) yaklaşık K°30B doğrultulu, zaman zaman sol zaman
zaman ise sağ yanal doğrultu atımlı faylar, (3) yaklaşık K°40D doğrultulu, sol yanal doğrultu
atımlı faylar ve (4) yaklaşık K°70D doğrultulu faylardır.
Koçdağı-Erciyes volkanikleri hem toleitik hem alkali hem de kalkalkali karakterli olmasına karşın
andezit, dasit, riyodasit gibi kalkalkalen bileşimli volkaniklerin çok daha fazla olduğu
anlaşılmıştır. Ayrıca yapılan bilimsel çalışmalara göre Koçdağı-Erciyes vokanizmasının kalkalkalen
serisinin zenginleşmiş ve tükenmiş
astenosfer ile fraksiyonel kristallenme ve magmanın yan kayaçlar ile etkileşimi sonucunda
(magmanın asimilasyonu) son halini aldığı anlaşılmıştır.
Yapılan çalışmalar neticesinde volkanik çıkış merkezleri ve yaş ilişkileri ortaya konmuştur. Buna
göre volkanik çıkış merkezlerinin Pliyosen-Pleyistosen döneminde daha çok yaklaşık K°30B doğrultulu
kırık hatları boyunca, Pleyistosen-güncel dönemde ise daha çok K°40D doğrultulu kırık hatları
boyunca çıktığı anlaşılmıştır. Volkanik aktivitenin karakterinin ise bazalttan riyodasite kadar
değişen karakter sergilediği anlaşılmıştır. Yapılan çalışmalar neticesinde bu volkanik aktivitenin
özellikle Pleyistosen-Holosen döneminde, zaman zaman jeotermal anlamda ısı kaynağı olabilecek
sokulumlar şeklinde olduğu anlaşılmıştır.
Ruhsat alanlarında jeofizik çalışmalar, bitişik iki ruhsatın doğusunda gerçekleştirilmiştir. MT
çalışmalarında 3 adet profil belirlenmiş olup, sahanın derin ve sığ özdirenç yapısı hakkında
sonuçlar elde edilmiştir. 2 adet profil KB-GD yönlü olup, sahanın doğusunda yer almaktadır. Sahanın
güneyinde ise yaklaşık D-B yönlü bir adet profilde MT ölçümleri yapılmıştır. MT verileri yaklaşık
250 m ile 500 m arasında arazi şartlarına göre değişim göstermektedir. Toplanan MT verilerine 2
boyutlu ters çözüm işlemi uygulanmıştır. 2 boyutlu MT verisinde sabit kayma etkisinin düzeltilmesi
amacıyla her MT noktasında TEM ölçüleri alınmıştır.
CSAMT çalışmaları daha geniş bir alanda gerçekleşmiştir. Nokta aralığı 50 m olup, toplam 11 adet
profilde 35 km veri toplanmıştır. 5 adet profil yaklaşık D-B, 6 adet profil ise KB-GD yönlüdür.
Toplanan verilere 2 boyutlu ters çözüm işlemi uygulanılarak sahanın gerçek özdirençleri
hesaplanmıştır. Hesaplanan özdirenç değerleri kullanılarak profillere ait elektrik yapı kesitleri;
ölçülen, hesaplanan görünür özdirenç ve faz kesitleri ve özdirenç seviye haritaları üretilmiştir.
Sahada uygulanan jeofizik CSAMT ve MT çalışmaları sonucunda, gerek özdirenç dağılımı gerek
özdirençlerle ilişkilendirilen birimlerin derinlikleri gerekse özdirenç değişimini ifade eden
süreksiz yapılar uyumludur. Sığ özdirenç yapısına göre, özdirenç dağılımı ve düşük özdirenç
kapanımları, bu kapanımların tektonik yapı ile ifade edilen alanlara gelmesi, bu alanın da derin
özdirenç yapısında doğrultu atımla ifade edilen anomaliye izdüşmesi bu alanı önemli kılmaktadır.
Çalışmalar neticesinde sahayı karakterize eden özdirenç yapısı, sahanın jeolojik yapısı ile
ilişkilendirilerek sahanın jeotermal potansiyeli hakkında yorumlara varılmıştır. Çalışmalar
neticesinde, ilk etapta aynı lokasyon noktasında önceliği slim hole kuyusu olmak kaydıyla 1 adet
slim hole kuyusu ve 1 adet konvansiyonel jeotermal araştırma sondajı önerilmiştir. Bu sondajın
başarılı olması durumunda benzer anomalilerde, jeotermal açıdan önem kazanacaktır.
Rapor Özellikleri | |
Rapor No | 11886 |
Rapor Adı | KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE AİT KAYSERİ-MELİKGAZİ-ERCİYES 38/2014-09 VE 38/2014-10 NO.LU JEOTERMAL KAYNAK ARAMA RUHSAT SAHALARI ETÜT (JEOLOJİ VE JEOFİZİK) RAPORU |
Konu | JEOLOJİ JEOTERMAL ENERJİ JEOFİZİK |
Yer - Konum | KAYSERİ-MELİKGAZİ |
Dil | TÜRKÇE |
Yayın Tarihi | 2016 |
Yazarlar | Engin BÜLBÜL (1) Aydın ÇİÇEK (1) Ahmet ÜÇER (2) Ali Rıza KILIÇ (2) Dilek BATUM (2) |
KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE AİT KAYSERİ-MELİKGAZİ-ERCİYES 38/2014-09 VE 38/2014-10 NO.LU JEOTERMAL KAYNAK ARAMA RUHSAT SAHALARI ETÜT (JEOLOJİ VE JEOFİZİK) RAPORU
- Markalar MTA
- Ürün Kodu: DR11886
- Stok Durumu: Stokta var
-
750,00TL
Etiketler: KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE AİT KAYSERİ-MELİKGAZİ-ERCİYES 38/2014-09 VE 38/2014-10 NO.LU JEOTERMAL KAYNAK ARAMA RUHSAT SAHALARI ETÜT (JEOLOJİ VE JEOFİZİK) RAPORU